Kayıtlar

Ağustos, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Siz hiç "tatil oyunu" oynadınız mı?

Resim
Şöyle bir uzanmaya ne dersiniz masmavi bir denize. Tepenizde parıldayan yıldızlar, ve kuş sesleri, çekirge sesleri… Masa ve sandalye yerine çimler; otomobil yerine bisiklet. Zır zır çalan telefonlar yok, sonu gelmeyen e-postalar da. Yani hiç bir trafiğe geçit vermeyecek bir dünya. Uyku ve uyanıklığın bedenimizin iradesinde olduğu bir hayat. Belediye otobüslerinin peşinden koşmak değil de, spor amacıyla yapılan bir koşu. Zaman ve para bir araya gelmediği için yolda ya da iş yerinde yemeğe mecbur bırakıldığımız simit yerine, sütten baldan bir kahvaltı. Kent yaşamının yüzeyselliğinin aksine, gün içinde hem derin sohbetlere, hem de kitap okumaya bolca zaman ayırdığımız bir dünya. Ve oyunlar oynadığımız bir dünya. "Kaybetme- kazanma" üzerine değil bu oyunlar. Eğlendiren, güldüren oyun türü bunlar. Çok mu uzak geldi bu dünya? Hayır. Böyle bir dünya ne düş ne de imkânsız. "Tatil" adı altında bize sunulan, daha doğrusu SATILAN yaşam, hava gibi, su gibi doğal bir ihtiya