Kadınlar, erkekler, aşklar ve mektuplar
Gözlerimi kapatıp yeni bir dünyaya yolculuk yapıyorum; İçinde bulunduğumuz dünyadan çok uzak, başka bir yaşama. Sınırlar yoktur o dünyada, sevgi, aşk mülkün hapsinde değildir, cinsellik özgürdür. Ne kadın erkeğin kölesi, ne de erkek kadının, sistemin... Çıkar ilişkilerine yaşam alanı yoktur o dünyada. Sevdiği için dokunur kadın ve erkek, sevdiği için özgür bırakırlar birbirlerini. Kimse kimseye istemediği bir hayatı dayatmaz, yaşamlarını zindana çevirmez; aksine birbirlerinin hayatlarını yeşertmek için yaşarlar. Kadın ve erkek arasındaki çıkarsız ve özgür birliktelik tüm toplum için geçerlidir. ‘Ben’ değil, ‘biz’ hâkimdir hayata. Biri zincirliyken, diğerinin özgür olma şansı yoktur. Biri mutsuzken diğerinin mutlu olma olasılığı da. Bu rüyadan uyanmak istemiyorum. Benim gibi pek çok insan bu rüyayla yaşıyoruz; Çünkü o rüyanın gerçekleşme olasılığının yüksek olduğunun farkındayız. Bizi dimdik ayakta tutan da bu farkındalıktır. Bu rüyanın peşinden gidenlerimiz, mevcut dü