Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ben, Metin olmaya mecburdum!

Resim
Bir gazeteci, cesur, yiğit bir gazeteci yaşama veda etmişti. Hafızamda bir daha hiç silinmeyecek kadar büyük, yürekli bir gazeteci.  Adı Metin’di. Metin Göktepe.  O ismin benim yaşamıma yön vereceğini çok sonradan anlayacaktım. O’nu hiç görmedim, tanımadım ama sanki yüreklerimiz birlikte atmıştı. Sanki aynı kalemi tutuyor, aynı sözleri haykırıyor ve aynı öfkeyi büyütüyorduk. Metin’i gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında tanıdığımda, O çoktan ayrılmıştı aramızdan. Tarih sayfalarını bir karanlığa daha açmıştı.  Metin Göktepe dövülerek, işkenceden geçirilerek katledilmişti. Susturulmaya çalışılmıştı ancak Metin susmamıştı. Metin ölse bile hiç susmayacaktı! Kendisiyle birlikte atan yürekler, O’nun soluğu, O’nun sesi olmuş, O’nun kalemini yere bırakmayacaktı. Televizyon ve gazetelerden Metin’in öldürüldüğünü duyduğumda henüz 16 yaşında, lise öğrencisiydim. Umutlu, öfkeli ve bir o kadar da kararlı bir genç. Metin’in kalemi olacaktım; çünkü Metin bendim, Metin yoksul kondul